Dijital PR bir markanın hedef kitlesi ile arasındaki direkt iletişim için dijital platformları, arama motorlarını, sosyal medyayı, blogları, forumları ve haber sitelerini kullanması anlamına geliyor. İçeriğini, markanın mesajlarıyla paralel olarak kurgulayabilen, bunun yayılımını iyi planlayan markalar tüketicileri için ‘güvenilir’ bir kaynak olurken, onlarla samimi bir iletişimin de kapılarını aralıyorlar. Dijital PR, bir çok web tabanlı platformu aynı anda ve uyum içerisinde kullanmayı gerektiriyor. Sadece SEO (Arama motoru optimizasyonu) değil, sosyal ağlar, video ve fotoğraf paylaşım siteleri, forumlar, haber sitelerindeki okuyucu yorumları, bloglar, mikro blogler ve diğer tüm içerik sitelerinde de ciddi takip ve yönetim zorunluluğu gerektiriyor.
Mecraya uygun içerik yaratmak
Öte yandan dijital PR tek başına değil, geleneksel ile beraber yürütüldüğü zaman daha başarılı sonuçlar verdiğine tanıklık ediyoruz. Genel bir iletişim stratejisinden bağımsız, farklı mesajlarla yürütülen dijital PR, genelde saman alevi gibi kısıtlı bir etki yaratıyor. Bu yüzden hem geleneksel metotlar (basın bültenleri, özel haberler, birebir toplantılar, etkinlikler vs.)hem de dijitali içine alan kapsamlı bir çalışma yapmak gerekiyor. Mecraya uygun içerik yaratmak bu işin bir başka püf noktası. Mesela bloglar ve mikrobloglara baktığımızda her iki mecranın da bilgi verme amacı taşıdığını görüyoruz. Ancak bloglar daha detaylı içerikler yayınlarken, mikrobloglar ise bilginin özetlenerek doğrudan aktarımını hedefliyor. Arama motorları konusunda içeriğin indekslenmesi konusunda tüm bu araçlar önemli yer tutuyor. Bu noktada bloggerlara göndereceğiniz bir içerik, haber, bülten öncesinde, mecraları klasmanlara göre sınıflamak oldukça önemli hale geliyor.
Günün sonunda artık markanızı duyan müşterinin ilk yaptığı ‘dijital itibarınızı’ kontrol etmekten geçiyor. Sahi en son ne zaman kendinizi Google’ladınız? Gelenekseli bırakmadan dijital dünyanın sunduklarını incelemek, kendinize uygun olanları süzmek ve harekete geçmek için zaman bu zaman… Çünkü müşteriniz artık sizi sadece kataloglarda değil her yerde görmek istiyor…
PR’ın eski kuralları:
Kendini ifade etmenin tek yolu medyaydı
Şirketler basın bültenleri aracılığıyla gazetecilerle İletişim kuruyordu
Basın bültenlerini sadece gazeteciler görüyordu
Basın bültenlerinin yazma fırsatı elde etmek için ‘haber’ niteliği taşıması şarttı
Teknik jargon kullanmanın sakıncası yoktu, konunun uzmanı gazeteciler ne demek istenildiğini anlıyordu
Hedef kitlenin bilgi edinmesinin tek yolu medyanın haber yapmasıydı
Basın bültenlerinin etkinliğini ölçemenin tek yolu ‘kupür dosyaları’ hazırlamaktan geçiyordu.
PR ve pazarlama , farklı hedefleri, farklı strateji ve ölçme teknikleri olan , farklı ekipler tarafından ayı disiplinlerdi.
PR’ın yeni kuralları:
Pr, ana akım medya odaklı olmaktan çıkmıştır
Ne yayınlıyorsunuz o’sunuz
İnsanlar yorum değil bilgiye dayalı gerçek duymak istiyorlar
İnsanlar propoganda yerine katılımı istiyor
Pazarlama profesyonelleri düşünce biçimlerini revize etmeli. Genel pazarlama stratejilerini, yeterince hizmet alamayan kitleye internet aracılığıyla ulaşmak olarak değiştirmeliler.
PR, şirket sözcünüzün televizyonda görünmesi değildir. Kitleniz hangi alandaysa orada doğru biçimde yer almaktır.
İnternet medyaya odaklanmış halkla ilişkileri değiştirmiştir, gerçek anlamda halkla ilişkilendirmiştir…
İnternette pazarlama ve PR arasındaki çizgi silikleşmiştir.
Kaynak: Pazarlama ve İletişimin Yeni kuralları / David Meerman Scott / Mediacat Yay.