top of page

Küresel PR’ı Küresel Krize Dönüştürmeyin


Son dönemde pazar çeşitlendirerek risk azaltma stratejisini uygulayan markalarımızda yaşanan artışın sağlıklı yönetilmesi için birtakım parametrelere dikkat etmek şart. Uluslararası iletişimde dikkat edilecek noktalar bloğumuzda…

Uzun yıllardır iletişim üzerine çalışan bir uzman olarak teknolojinin bizi getirdiği noktada iletişimle ilgili birtakım yanılsamalar yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Bunlardan en öne çıkanı, bir tuşla dünyaya hâkim olduğumuz ve her şeyi yapabiliriz yanılgısı… – DIY (Do it yourself- hareketinin dinamosu) Bugün bireysel seviyede ‘teknoloji kibiri’ olarak adlandırdığım kavram, her sektörden uzmanı çileden çıkarak tahammül edilmez bir seviyeye ulaştı. İzlediği Youtube videolarıyla kendi teşhislerini koyarak tıp bilimini hiçe sayanlar, bir tıkla hayatının aşkının ‘kısa yol ’unu masa üstüne yapıştırdığını sananlar, okudukları bir blog’la hayatı değişenler özetle bir zamanlar ‘bir kitap okuyup hayatı değişenler ’in teknolojiyle hemhal olmuş versiyonları…

Bu hakimiyetin bizlere verdiği özgüven oldukça tehlikeli... Bedeli ağır oluyor.

Bireysel etki bir başka yazının konusu, ancak söz konusu kurumsal seviyede uluslararası iletişim olunca, gidecekleri pazarda ‘el yordamıyla’ iletişim yapmaya çalışanlar adeta cerrahsız ameliyata giriyor.

Farklı pazarlardaki dinamikleri okumadan, dinlemeden, doğru danışmanlık hizmeti almadan pazara giriş planlayan birçok markanın hikayeleriyle dolu PR dünyasının kara kaplı defteri.

Bir başka ülkede hangi amaçla olursa olsun iletişim çalışmaları yürütmek ise kından ince kılıçtan keskin bir süreç

Dil bariyerine dikkat!

Yabancı müşterilerimizin çoğundan ilk olarak aldığımız soru çalışacakları ekibin İngilizce seviyesi ve aksan konusudur... Bir pazara girildiğinde, iletişim gibi kritik bir konuda yaşayacağınız aksamanın nelere mal olabileceğini biliyorlar. 22 farklı ülkeden uzman iletişimcinin katıldığı ve kritik tartışmaların yapıldığı haftalık telekonferanslarda kimsenin anlamayacağı bir aksanda konuşulan İngilizcenin işleri ne kadar karmaşık bir hale getireceğini biliyorlar...O yüzden bu konu öncelikli.

Kültür farkı da uyum açısından önemli bir konu. Girdiğiniz pazarda aldığınız aksiyonların başınıza bir ‘kriz’ açmaması için alıştığınız pazarda kültürel farklılıklara dikkat etmeniz gerekiyor. Bunun çözümü de oradaki ekibinizin ve işinizin itibarınızı yönetmek olan PR ajansınızın atacağınız adımları değerlendirmesinden geçiyor.

McDonalds küresel kriz yaşadı

Kültürel farklılıklar, tutum, inanç ve dilin farklılığından dolayı, basit bir mesaj farklı kültürlere iletildiğinde çok farklı anlamları olabiliyor. Şirketler çoğunlukla kültürel bir normu ihlal etmekten dolayı kendilerini büyük sıkıntı içerisinde bulabiliyorlar. Coğrafyamızdan bir örnek; McDonald's, Orta Doğu pazarına girmeye çalışırken, Suudi Arabistan bayrağını hamburgerlerine sararak servis etmenin tüketicisine sıcak bir mesaj vereceğini düşündü. Marka tabii ki ülke bayrağının Kuran'dan bir ayet içerdiğini ve bunun infiale sebep olacağını bilemezdi ancak iş sürecine ajansını dahil edip fikir alsaydı durum farklı olabilirdi.

Öte yandan medya sektörü her ülkeye özgü çok farklı dinamikler barındırıyor. Bazı pazarlardaki norm’lar diğerlerinde ‘saygısızlık’ olarak anılabiliyor. Mesela bizim kültürümüzde yemeğe davet edilen bir misafirin hesap ödemesi saygısızlık olarak görülürken, ABD’de bunun tam tersi geçerli olabiliyor. Yine medya tüketim alışkanlıkları da sürekli bir değişim içinde… Her ne kadar televizyon ve internet Batı dünyasında yaygın olsa da, az gelişmiş ülkelerde, insanlar genellikle radyo, gazete veya kulaktan kulağa iletişim kuruyorlar.

Politik gündeme hakim olmak

Öte yandan farklı yasalara sahip olan belirli ülkelerin politikalarıyla ilgili zorluklara da hazırlıklı olmak gerekiyor. Bir mesajın ya her pazara göre uyarlanması ya da tepki çekmeyecek şekilde tasarlanması yine iletişim uzmanlarının elinde…

Son olarak uluslararası PR için bir başka zorluk da mesajı iletmek için doğru kanalı seçmek... Hele de teknoloji kanal sayısını bu kadar artırmışken, seçim yapmak her zamankinden daha zor. Dijital pazarlama platformları (SEMrush, Moz vs.) her ne kadar online platformlar için ciddi bir ölçümleme mekanizması sunuyor olsa da hedefinize örtüşmeyen ancak milyonlarca tık’ı olan bir mecrada olmanızın kimseye bir faydası yok. Doğru yönlendirme ve danışmanlığın önemi burada da devreye giriyor


bottom of page